Çok ama çok eskiden, Nasreddin Hoca bir kenara oturup dünyayı seyre koyulmuştu...
Biz de sevgi ve ümitle ona doğru yöneldik. Sorularımıza en doğru cevapları verecek, zamanın ve insanın sırrını fısıldayacaktı.
Hocamız, her yanı ateşler bürümüşken, bir gül bahçesinde oturuyormuş gibi tebessüm ediyor, kendine ve bütün dünyaya gülüyordu!