T.C.KİMLİK NO: 63406087226 Baba Adı: Ümmet Ana Adı: Fatma Doğum Yeri Ve Tarihi: Elbistan / 05.03.1930 Medeni Hali: Evli Dini: İSLÂM Kan Grubu: A Rh (+)
Hamdolsun yüce Rabbına ki Bahaettin Karakoçu Türkiyede yaratmıştır.Hamdolsun ki Müslümandır, son peygamberin ümmetlerindendir.Bezm-i elest akdine sâdık,Kaalübeladan beri açlığı,susuzluğu hiç geçmeyen bir âşıktır.Yangını yüreğinden,dumanı başından,zikri yüreğinden hiç eksik olmaz.İşte bir ömrün özeti bu.Fazlası bir teferruattır.
Detaylara gelince: Soycak şair bir ailenin ilk erkek çocuğu olan Bahaettin KARAKOÇ, K.Maraşın Elbistan ilçesi doğumludur.Baba ve anne tarafları oldukça varlıklı ve hoca takımından olduğu için gözlerini dünyaya açtığında oyuncaklarla değil kitaplarla karşılaşmıştır.İlk öğrenimini sonradan Ekinözü adıyla ilçe olan Celâ köyünde, orta öğrenimini ise Adana-Düziçi ve Ankara-Hasanoğlan Köy Enstitülerinde tamamladı.İlkokul 3.sınıfa giderken bir haftada eski yazıyı öğrendi ve bir ayda da Kuran-ı Kerimi aktardı.Ölünceye kadar yakasını bırakmayacak olan şiirin rüzgârına da aynı zaman diliminde yakalandı.29 Ağustos 1944 tarihinde memurluğa atandı.K.Maraştaki sağlık kuruluşlarında 32 yıl 8 ay sağlık memuru olarak çalıştıktan sonra kendi isteğiyle emekli oldu. Askerliğini yedek subay olarak İstanbulda 3.Bağımsız Korugan Taburunda yaptı. 4ü kız,5i erkek olmak üzere 9 çocuk babasıdır. İlk şiiri 1942 yılında Yurt Gazetesinde yayınlandı ve böylece 63 yıllık sanat macerası başladı.1960lara kadar yazıp çeşitli dergilerde yayınlattığı şiirlerinin hiç birini kitaplarına almadı. Esas sanat dönemi 1973de yayınlanan Seyran kitabıyla başlar ve üslûbu netleşir. 1962de Akşam Gazetesiyle Türk Kadınlar Birliğinin ortaklaşa düzenledikleri Türkiye çapındaki bir edebiyat yarışmasında hikâye dalında İSA ile İSHAK adlı hikâyesiyle ikincilik ödülü aldı. 1983 yılında KASD (Kayseri Sanatçılar Derneği) tarafından yılın şairi seçildi. 1986 yılında Bir Çift Beyaz Kartal adlı kitabıyla şiir dalında Türkiye Yazarlar Birliği ödülünü aldı. 1986 yılında çıkarmaya başlayıp 37 sayı çıkardıktan sonra ekonomik sebeplerden dolayı kapatmak zorunda kaldığı Dolunay Sanat ve Edebiyat Dergisi ve ülkenin dört bir yanında kendisini ispatlamış şairlerin katılımıyla 16 yıldır aralıksız gerçekleştirilen Geleneksel Dolunay Şiir Şölenleriyle şiiri ayağa kaldırmaya soyundu ve vermek istediği mesaj Türkiye genelinde yayıldı.Kurmuş olduğu Dolunay Yayınları ile de yazarlık ve şairlik damarı olan gençleri edebiyat dünyasına kazandırmayı amaçladı.
1989 yılında Kültür Bakanlığının tercihi ile Türkiyeyi temsilen STRUGUA ULUSLAR ARASI ŞİİR AKŞAMLARI FESTİVALİNE katıldı ve burada bir de tebliği sundu. 1991 yılında Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen münacaat yarışmasında Beyaz Dilekçeisimli şiiriyle birincilik kazandı. 1993de Türkçenin Uluslararası 2.Şiir Şöleniiçin gittiği Kazakistan Başkalası Almaatıda Büyük Abay Ödülüyle ödüllendirildi.Ayrıca Uzunağaç Kolhozunda kendisine at hediye edildi ve Çapan giydirildi. 1997de Malatya Büyükşehir Belediyesinin açmış olduğu Malatya konulu şiir yarışmasında birincilik ödülü aldı. 1998de iki aylık Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi SEVİYE (Mart-Nisan 1998) 6.sayısını Yaşayan Türk Şiirinin Dede Korkutu Bahaettin KARAKOÇüst başlığı ile; 2003de Mefkûre Dergisi 11.sayısını Türk Şiirinin Yaşayan Aksakalıüst başlığı ile Bahaettin KARAKOÇ özel sayıları olarak çıkardı.Aylık fikir ve sanat dergisi Türk Edebiyatı ise Temmuz 2003 tarihli 357.sayısında kapağına şairin fotoğrafını koyarakŞiirimizin Yüz Akı Bahaettin KARAKOÇspotuyla açtığı dosyada ona geniş sayfalar ayırmıştır. 2003de Türkiye Yazarlar Birliği 25.yıl faaliyetleri yaşayan yazarlara saygıkapsamındaŞehrin Kapılarındaki Şair Bahaettin KARAKOÇ ve Türk Şiirinin Çeyrek Asrı2 gün süren (17 Mayıs 2003-18.Mayıs 2003) bir program gerçekleştirdi. Çeşitli üniversitelerde şair ve sanatıyla ilgili çok sayıda bitirme ve yüksek lisans tezleri yapıldı. Onlarca şiiri yabancı dillere de çevrilmiştir. 2004de sponsorluğunu başından beri Tarsus Belediyesinin yaptığı Karacaoğlan Şelâle Şiir Akşamlarıetkinlikleri içerisinde her yıl bir şaire verilen Karacaoğlan Onur Ödülünü aldı. Şiir,hikâye ve yazıları Hisar,Varlık Yıllığı,Türk Edebiyatı,Dolunay,Doğuş Edebiyat, Milli Kültür, Kültür ve Sanat gibi yüzlerce sanat edebiyat dergilerinde yayınlandı.Önceleri halk şiirine daha yakın olan şiir anlayışını son dönemlerinde modern tarzla birleştirip kendine özgü yeni bir çizgi ortaya koymayı başardı. Birebir yaşadıklarını yazan yazarken de yeniden yaşayan KARAKOÇ, gölgesi, çiçeği, meyvesi ve kendine özgü bir aroması olan şairlerdendir. Şiirde biçimi bir enstrümana benzetir, bunu da sesin belirleyeceğine özellikle vurgu yapar.Yarar yönünden ister meyve versin, ister gölge, ister yaş olsun ister kuru, ister bir tenhada dikili dursun ister bir eşya olarak evimizin bir yerinde otursun, ağaç hep aynı ağaçtır, muhakkak bir yerde ihtiyacımızı karşılar. Sağlam bir etik, ilkeli bir estetik ve helâl ölçekli bir yarar sarmalında şiir de tıpkı bir ağaç gibidir; sanatı besleyen bu üç ana arterdir.diyen Karakoç bir yerde şiiri tanımlarken de kalbin bir zikir aracı olan şiir, trajik bir iç yangını, aşkın sıcak kanatları altında doğan bir kutsanmış sözler armonisi ve dört kelimeyle özetleyecek olursak evrensel bir dua biçimidir.der ve bu tanımlamanın sınırlarını daha da genişleterekMutlak Gerçeğe,Mutlak Güzele Yönelmenin dillenişi ve Kalbin Dirilişidirhükmüyle noktalar. Bahaettin KARAKOÇun sanatı hakkında Prof.Dr.Sadık Kemal TURAL Baheettin KARAKOÇ kırk yıllık şiir maceramızın dünyasında kendi şiir tekkesinin şeyhi olanlardan.Üslubu,hassasiyeti ve form kullanmasıyla adeta bir şiir şeyhi derken, Prof.Dr.Ahmet Bican ERCİLASUN,Karakoç şiir altın arayıcısıdır ve fakat yalnız altın arayıcısı değil,o bir dil kuyumcusudur da.Ayı,güneşi dağı,düzü,geceyi,gündüzü bir mücevher halinde bize sunar ve müthiş bir söz virtüözüdür.Kelimeyle şiirle bizi büyüler ve kendinide bizi de uçsuz bucaksız hayal alemlerinde uçururdemektedir. Velûttur.Mola yok, yola revândiyor ve hâlâ sımsıcak şiirler yazıyor.